Derken az sonra bir silah sesi duyuldu. Bir an anlam veremesem de az sonra anladım, bu ıssız yerde tüfekle kuş avlamak gayet mümkündü. Bahçeyi çevreleyen asma nedeniyle dışarıyı göremesem de "yakınlarda birileri kuş avlıyor herhalde" diye düşündüm...
Kısa bir süre sonra bir daha silah patladı. Bu kez daha yakından... Ya sabır diyerek koca bir yudum daha aldım kahveden. Ne sessizliğin güzelliği kaldı ne de otların arasındaki böcek sesleri. Daha yakınmaya fırsat bulamadım ki; bir kez daha "GÜMM"..
Fakat bu kez daha da yakından geldi ses ve silahın patlamasından 3-5 saniye sonra etrafta, kurumuş otların içinde "pıtır pıtır" bişeyler oldu.
"A--aa, bu ne ola ki?" diyemeden "GÜMM" diye bir kez daha patladı tüfek bu kez de "pıtır" sesler gelecek mi derken, kısa zamanda cevabı aldım. Pıtırlar gelmeye başladı, ama aynı anda kafama ve omzuma da pıtır sesi yapan şeyler düşmeye başladı.
Bir "gazi" vakarıyla kalktım ve eve girdim... Dedim "ben vuruldum"...
Bir keresinde biraz vuruldum...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder